ACILAR BİRLEŞTİRİR

En yakınımızda ya da en uzağımızda insanoğlunun karşılaştığı birçok felaketler vardır. İşte bu felaketler sonrası ortaya çıkan feryat, figan ve ızdırapların hepsine birden acı kavramını kullanabiliriz.
Acılar bazen ferdi olabileceği gibi, bazen de savaş, işgal, doğal felaketler gibi toplumsal olarak yaşadığımız sıkıntılar olabilir. İster bireysel olsun, ister toplumsal olsun acının şiddeti hissettiğiniz ızdıraba göre az ya da çok olabilir. Veya bazıları için çok olan bir acı bazıları için birşey ifade etmiyebilir. Her ne olursa olsun, kim olursa olsun, nerede olursa olsun insanoğlunun yaşadığı acıları birey olarak, toplum olarak, ülke olarak hissetmek, yaşanan acıları paylaşmaktır. İnsan hümanizması ve yaratılışı gereği duygusal bir varlıktır.
İnsan, bir yandan bazı acıların sebebi olurken, diğer yandan yaşanan acılara ortak olmak gibi bir reflekse sahiptir. İşte bu refleksler insanların ortaya koyduğu ortak paydalardır. Bu anlamda, bu paydalar acı da olsa birleştirici bir rol oynamaktadır. Başkalarının acılarına ortak olmak insanların hem kendi acılarını hem de insanlığın acılarını hafifletir. İnsanlığı birleştirir.
Acıların en acı vereni ölüm acısıdır, evlat acısıdır, anne, baba, akraba, dost acısıdır. Eğer bu acı bir de zamansız, alçakça, kalleşçe bir saldırı sonucu olmuşsa buna paralel acının şiddeti daha da artar. Bunların tekrarının olmaması için zaman zaman toplumsal tepkiler ortaya konulur.
İşte ülkemizde son günlerde işlenen Özgecan Aslan ve Fırat Yılmaz Çakıroğlu cinayetleri ülkemizi yasa boğmuştur. Özgecan Aslan ve Fırat Çakıroğlu acıların sembolü haline gelmiş; ülkemiz insanını bu alçakca saldırılar karşısında birleştirmiştir. Siyasilerin sağduyu çağrıları halkımız arasında olumlu karşılanmış; olası bir kardeş kavgasının önüne geçilmiştir. İsteğimiz bu duyarlılık ve sağduyunun devam etmesi ve acıların tekrar etmemesidir.
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar